Prof. Dr. Mert Dumantepe > Şah Damarı Tedavileri
Ateroskleroz yani damar sertliği nedeniyle şah damarı içinde oluşan darlıklar, zamanla tam tıkanmayla ya da pıhtı atması sonucunda beyin kan akışını engelleyerek, inme ya da felce neden olabilir. Şah damarı içinde, tıkanıklığa neden olan aterosklerotik plak, pıhtı ve kalsifikasyonun (kireçlenme) cerrahi yöntemle çıkarılması ve şahdamarının açık hale getirilmesi; karotis endarterektomi ameliyatı olarak tanımlanır. Karotis Endarterektomi ameliyatı; karotis içindeki darlık sonucunda oluşabilecek felç, inme gibi sorunları engelleyen etkin bir tedavi yöntemidir.
Boynun her iki tarafında kalpten aldığı oksijenli kanı beyne taşıma görevi üstlenen şah damarları (Karotis) yer alır. Şahdamarları çene eklemi hizasında ikiye ayrılır. Dıştaki şah damar (External Karotis Arter) yüze, tiroit, gözler ve kafa derisini besleyecek dallar verirken, içteki şah damarı (İnternal Karotis Arter) dal vermeden, direkt kafatasına girip beyni besler. İnsanların yaşı ilerledikçe kandaki yağ ve kolesterol şahdamarımız içinde birikerek plaklar oluşturmaya başlar. Plaklar büyüdüğünde damarda darlık ve tıkanıklık sorunları yaşanır. Aterosklerotik Plaklar genellikle şahdamarının ikiye ayrılma bölgesinde büyür ve iç şahdamarına doğru ilerleyerek tıkanıklığa neden olur. Plakta düzensiz bir yüzey olursa, ilerleyen aşamada üzeri kan pıhtısıyla kaplanır. Bu durum şahdamarında tıkanıklığa, beynin yetersiz kanlanmasına ve felcin gelişmesinde en büyük etkendir. Ayrıca plaktan kopan parçalar beyinde bulunan küçük damarları tıkayabilir, felç, konuşma bozukluğu ve körlük gibi sorunlar gelişir.
Cerrahi yolla şah damarı ameliyatı yani karotis endarterektomi, felç tehdidi oluşturacak düzeydeki şahdamar darlık ya da tıkanıklıklarında, geçici iskemik atak olarak tanımlanan konuşma bozukluğu ve görme alanı defektleri oluştuğunda; hastanın kalıcı felç geçirmesini önlemek için yapılır.
Güncel klavuzlarda, cerrahi karotis ameliyatı kriterleri;
– Son 6 ayda geçici felç hikayesi olan ve şah damarında %70 ve üzerinde darlık olan hastada
– Semptomu olmayan, ancak şahdamarında ileri seviyede yani; % 80 üzerinde darlık olan, hastalarda
– Koroner damar hastalığı nedeniyle kalp bypass ameliyatı geçirmesi gereken hastalarda, şah damarında kritik darlık varsa, bypass ameliyatı öncesi ya da sonrası şeklinde karotis ameliyatı planlanabilir şeklinde özetlenmektedir.
Ameliyat yapılmadan önce hastalara bazı radyolojik tetkikler yapılmalı, şahdamarındaki darlık yüzdesi, aterosklerotik plakların durumu, şahdamarının anatomisi ve beyin damarlarına ait ek patoloji olup olmadığı mutlaka araştırılmadır. Renkli doppler ultrasonografi, MR anjiografi, BT anjiyografi tetkikleri bunda en önemli yardımcıdır.
Şah damarı ameliyatı sırasında genel anestezi altında, boyun bölgesinden yapılan 5-6 cm cerrahi kesi ile şah damarına ulaşılır. Bu alanda oldukça fazla sayıda damar ve sinir bulunduğundan, ameliyatın uzman bir kalp damar cerrahı tarafından yapılması önemlidir. Hastaya kan pıhtılaşmasını önleyen heparin damardan verilir. Şah damarı aşağıdan ve yukarıdan geçici kross klempler yardımıyla sıkıştırılır ve kan akımı durdurulur. Daha sonra damar uzun şekilde açılır ve darlığa yol açan plak iç katmanla birlikte sıyrılır ve çıkarılır (Endarterektomi). Beyinde kan akımının durmasına bağlı felç riskinin azaltılması için sıklıkla geçici bir shunt damara yerleştirilerek, operasyon sırasında beyin kan akımı devam ettirilir. Şahdamarının içi plaklar ve pıhtılardan tamamen temizlendikten sonra yama ile (Karotis Patch) kapatılır. Şah damarına yerleştirilen kross klempler kaldırılır ve kan akımı yeniden sağlanır. Şah damarı ameliyatı ortalama 1 saat sürer. Bazı hastaların ilk gün yoğun bakımda takip edilmeleri gerekebilir.
Karotis ameliyatı sonrası hastalar birkaç gün hastanede kalırlar. Bu sırada hastanın beyin fonksiyonları, kan basıncı, kesi yerinde kanama ve hematom olup olmadığı yakından takip edilir. Hastalar taburcu olunca 1-2 hafta ağır işlerden uzak kalmalı, araç kullanmamalıdırlar., Cerrahi yapılan bölgede şişme, kızarıklık, şiddetli ağrı, nefes darlığı, nörolojik durumda değişiklik gibi bulgular gelişirse mutlaka hemen doktoruna bilgi verilmelidir. Hastaların normal yaşamlarına dönmeleri 2-3 hafta içinde olur. Ameliyat edilen şah damarının yeniden daralmaması için, hastaların kolesterol seviyesi ve kilo kontrolüne önem vermesi, beslenmede buna uygun bir diyet uygulaması gerekir. Hastalar kan sulandırıcı ilaçlarını aksatmamalı ve düzenli egzersiz yapmalıdırlar.
Şah damarı tıkanıklığı olan hastalarda kalıcı bir inme ve felç gelişme riskini ortadan kaldırmak için mutlaka zamanında ve etkin önlemler ile tedaviler uygulanmalıdır. Felç geliştikten sonra yapılacak tedaviler; beyindeki kalıcı hasarı geri döndürmekte çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Amaç şahdamarında kritik darlık oluşmasını takiben, tam tıkanma gelişmeden önce efektif tedavinin uygulanmasıdır.
Şahdamarındaki darlığın %70 düzeyine ulaştığı durumlarda ilaç tedavisi yetersiz kalır ve ilaç tedavisine ek olarak girişimsel bir tedaviye ihtiyaç duyulur. Yapılan çalışmalar sonucunda boyun atardamarlarında %70 ve üstü darlık gelişmiş hastalarda ilaç tedavisine ek olarak girişimsel bir müdahalenin yapılmasının, inme / felç geçirme olasılığını anlamlı oranda azalttığı görülmüştür.
Karotis stentlemesi herhangi bir cerrahi kesi yapmadan damar içinden (endovasküler yolla) uygulanır. Hastanın kasık atardamarından girilerek, damar içinden ilerlenir ve şahdamarındaki darlık bölgesine ulaşılır. Şahdamarının daraldığı bölgede bir metal kafes (stent) açılarak, damar normal çapına geri döndürülür.
Bu yöntemle darlık bölgesinde damarın içine ilerletilen bir balon şişirilerek darlığa neden olan aterosklerotik plak damar duvarına doğru itilerek sıkıştırılır ve bunu takiben içeri stent yerleştirilerek damarın tekrar kapanması engellenir. Bazen de içindeki balonla birlikte açılan stenler kullanılır. Karotis stentleme işleminden önce mutlaka filtre yerleştirilir ve işlem sırasında kopan bir aterosklerotik plak parçasının beyne emboli atması engellenir.
Şahdamarın stentlemesi genelde klasik tedavi yöntemi olan endarterektomi ameliyatını hastaların kaldıramayacağı durumlarda kullanılır. Bu açıdan endarterektomi ameliyatının riskli olduğu durumlar; ileri yaş veya kanser gibi ciddi hastalıklar, ameliyatın teknik olarak zor olduğu durumlar, daha önceden endarterektomi geçirmiş ve yeniden darlık gelişmiş hastalar, boyun bölgesine radyoterapi almış hastalar, şiddetli kalp ve akciğer yetmezliği olan hastalardır. Bu hastalarda karotis stentleme sıklıkla ve güvenle tercih edilmektedir.
Şahdamarı stentlenmesi anjiyografi adı verilen bir görüntüleme yöntemiyle gerçekleştirilir. Anjiyografi sırasında, şahdamarına kontrast madde enjekte edilerek skopi eşliğinde tıkanıklığın yeri ve boyutu belirlenir. Daha sonra stentleme işlemi bu bilgilere göre planlanır ve uygulanır. Bu sayede tıkanıklığın yerini kolayca belirleyebilir ve karotis stentin doğru bir şekilde yerleştirilmesini sağlanır. Karotis stentleme işlemi genellikle lokal bazen de genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bu yöntemle darlık bölgesinde damarın içine ilerletilen bir balon şişirilerek darlığa neden olan aterosklerotik plak damar duvarına doğru itilerek sıkıştırılır ve bunu takiben içeri stent yerleştirilerek damarın tekrar kapanması engellenir. Bunlar yapılırken beyne pıhtı atılmasını önlemek için, damarda beyne yakın olan yere pıhtıları tutabilecek geçici bir filtre konulur. Emboli önleyici filtre işlemler bitince çıkarılır. Karotise yerleştirilen stent ise kalıcı olarak burada kalır. İlerleyen zamanda stent yüzeyi damarın kendi endotel dokusuyla kaplanır. Hastalar genellikle bir gün hastanede yatarlar, nörolojik durumları ve kasıklarındaki anjiografi yapılan bölgeden bir kanama olup olmadığı takip edilir. Hastalar işlem sonrasındaki 1. günde evlerine dönebilir ve günlük yaşamlarına devam edebilirler. Ancak, her cerrahi işlemde olduğu gibi karotis stentleme işlemi de belirli riskleri beraberinde getirebilir.
Bu site sağlık hizmeti vermemektedir, kişileri bilgilendirmek ve site sahibi hakkında bilgi vermek amacı ile hazırlanmıştır. Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmak üzere verilmemiştir. Tanı ve tedaviler mutlaka bir hekim tarafından yapılması gereken işlemlerdir. Site içeriğinin bir şekilde tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk ziyaretçiye aittir!
Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Prof. Dr. Mert Dumantepe