Prof. Dr. Mert Dumantepe > Periferik Damar Tıkanıklığı Tedavileri
Ateroskleroz ve kalsiyum plakları zamanla atardamarları tıkar, kan akımını engeller ve dokulara yeteri kadar kan ulaşamaz. Bu hastalara anjiografi altında yapılan balon anjioplasti ya da stent uygulamalarına endovasküler tedavi denir. Balon anjioplasti yapılırken anjiografi altında damar içine yerleştirilmiş balon şişirilerek damardaki daralan bölge genişletilmekte ve dokulara giden kan miktarı ve oksijen arttırılmaktadır. Endovasküler tedavide kullanılan balonlar, damarların çapına uygun olacak şekilde, farklı uzunlukta ve çaptadır. Bunun yanında balonlar içindeki basınca farklı tepkiler verebilir, bazılarının şekilleri farklıdır. Damarların sonradan daralmasına engel olacak, özellikli ilaç kaplı balonlar son zamanlarda sıklıkla kullanılmaya başlanmış olup femoral arterde ve dizaltı damarlarda çok iyi sonuçlar vermektedir. Stentler silindir biçiminde metalden dokunmuş ağ şeklindeki yapılardır. Yeni dönemde sıklıkla Nitinol’den üretilmeye başlamışlardır. Bazı stentler damarın içinde kendiliğinden açılacak bir mekanizmaya (Self expandable) sahiplerdir, bazıları ise içlerindeki balonun şişirilmesiyle (Balon expandable) damar içinde şişerler ve damarın açık kalmasını sağlar. Stentler farklı uzunlukta, şekilde, yapıda ve çapta olabilir. Balonlar gibi damarın kapanmasını önleyecek ilaç kaplı stent teknolojisi yakın zamanda geliştirilmiş ve sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır.
Damar sertliği yani ateroskleroz vücuttaki çoğu damarı etkileyebilir. Bu şekilde etkilenmiş ve anjioplasti yapılabilecek damarlar ise; kalbi besleyen koroner arter damarlar, şahdamarları (Karotis arter), karın aortası (Abdominal aorta) ve bacaklara ayrılan aorto-iliak damarlar, bacak ve kol damarları, iç organların damarları, böbrek damarları olarak sıralanabilir.
Balon Anjioplasti ya da stent uygulamaları gibi endovasküler tedaviler öncesinde Doppler ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans gibi damar görüntüleme yöntemleriyle ya da direkt olarak anjiografi yapılarak damardaki tıkanıklık yeri ve derecesi tespit edilir. Bundan sonra hasta için balon anjioplasti ve stent tedavisi planlaması yapılır.
Endovasküler tedaviler genellikle kasıktaki femoral arter ya da kolda brakial arterden yapılır. Yeni dönemde el bileğindeki radial arter aracılığı ile de anjiografik uygulamalar yapılmaya başlanmıştır. Endovasküler tedavi öncesinde cilt özel antiseptikli solüsyonlar yardımıyla temizlenir ve giriş yerine lokal anestezi uygulanır. Atardamara Doppler Ultrason eşliğinde iğne ile girilerek, buradan kılavuz tel ve kılavuz tel üzerinden de introducer yerleştirilir. Burası giriş yeri olarak tanımlanır ve kullanılır. İşlemin planlaması ve tedavide kullanılacak malzemelerin belirlenmesi için önce anjiografi yapılır. Damardaki darlık ve tıkanıklığın yeri belirlenerek, buraya daha sonradan yapılacak işlemler çapı çeşitli ölçülerde değişebilen kılavuz tel yerleştirilir. Anjiografi eşliğinde damar cerrahı, çeşitli uzunluk ve çaptaki özel kateter ve telleri yönlendirerek, kritik darlık bulunan ya da total tıkalı olan damar bölgesini geçer ve sağlıklı bölgeye ulaşır. Bazen darlık sadece kılavuz tel ile geçilemez özel total oklüzyon kateterleri ya da aterektomi cihazları kullanıp tünel açmak gerekebilir. Kullanılacak tüm balon ve stentler bu kılavuz tel üzerinden ilerletilir ve yerleştirilir. Atardamardaki darlık bölgesini geçişi takiben kılavuz telin üzerinden uygun bir balon gönderilir, balon şişirilir ve damardaki darlık genişletilerek açık hale getirilir.
Damardaki darlığın yeteri kadar açılmaması ya da düzensiz olması halinde, tıkanmayı önleyecek stent yerleştirilmesi gerekli olabilir. Stentler damar duvarlarını destekleyen, çökmelerini önleyen yapılardır. Damarda yerleştiği bölgede kalırlar ve sonrasında çıkarılması gerekmez. İşlemler tamamlandığında, kontrol anjiografi yapılır ve tedavinin sonucu değerlendirilir. Sonuç her anlamda başarılı ve damar açılmış ise, yerleştirilen kataterler ve teller çıkarılır ve bölgedeki kanamanın önlenmesi için damardaki anjiografi deliği üzerine baskı yapılır. Balon anjioplasti ve stent implantasyonu işlemi vakanın zorluk derecesine göre yaklaşık olarak 60-90 dakika içinde tamamlanır.
Balon anjioplasti ve stent işleminden sonraki erken dönemde; hastaların kasıklarında kanamanın önlenmesi amacıyla kum torbası vardır. Hastaların 6-24 saat kadar yatak istirahatinde kalmaları ve olası yan etkilerin önlenmesi amacıyla yakın takipleri çok önemlidir. Hastalara anjiografi sonrası ilk günlerde ağır yük taşımamaları, bol sıvı almaları tavsiye edilir.
Bypass ameliyatı tıkalı damarda köprü yapılarak, damarın beslediği alana kanın ulaştırılmasını sağlayan cerrahi yolla uygulanan bir tedavidir. Bu şekildeki atardamar tıkanıklıkları genellikle ateroskleroz ve kalsiyum birikimi nedeniyle oluşur. Atardamar içinde biriken plaklar zamanla büyüyerek tıkanmaya neden olur. Damarın beslediği alanlar kansız ve oksijensiz kaldığından, beslenemez. Sonuçta iskemi ve kangren ortaya çıkar. Bacaklarda en fazla tıkanan damar femoral atardamardır. Ayrıca karın içinde aorta ve iliak arterler ile dizaltında bacaklara uzanan dallarda tıkanmaya yatkındır. Bypass sayesinde yapılan köprüleme ile kan ulaşamayan dokuların kan akımı yeniden sağlanır. Cerrahi bypass sırasında sentetik materyallerden (Gore-Tex, Dacron veya PTFE greftler) üretilen yapay damarlar ya da kişinin kendi toplardamarı kullanılır. Kişinin kendi toplardamarının uygun olmadığı hallerde sentetik greftler tercih edilir. Hastadan alınan damar en fazla ayak bileğiyle kasık arasındaki büyük safen ven toplardamarıdır. Bacak arkasındaki küçük safen ven toplardamarı ve kol atardamarı da ihtiyaç halinde kullanılabilir. Ancak bu damarlar yeterince kadar geniş olmadığından, büyük damarlara yapılan bypass için kullanılmaları çok uygun değildir. Bu durumda yapay greft kullanılır. Özellikle aorta ve iliak arter gibi büyük atardamarlara yapılacak bypass ameliyatlarında yapay damarlar tercih edilir.
Ameliyat öncesinde cerrah hastanın damar tıkanıklığını uygun görüntüleme yöntemleriyle değerlendirir. Hastadaki başka hastalıklarda göz önüne alınır. Renkli doppler ultrasonografi ile tıkanıklık değerlendirmesi yapılır ve bypass sırasında kullanılacak damar belirlenir. BT Anjiografi ve MR Anjiografi gibi ileri görüntüleme yöntemleri gereğinde istenir. Hastanın kan tetkikleri yapılır ve kan grubuna uygun kan ve plazma hazırda bulundurulur.
Ameliyat sırasından bypass yapılacak damara göre, kullanılan anestezi şekli ya da yapılan kesi farklı olabilir. Sıklıkla genel anestezi ya da spinal anestezi kullanılır. Hastanın bir önceki geceden itibaren aç olması gerekir. Bölge antiseptikli solüsyonla temizlenir, kasık ve diz üzerinden yapılan iki farklı cerrahi kesi ile bypass yapılacak damarın üzerindeki ve altındaki damar segmenti bulunur ve bypass için hazırlanır. Kullanılacak damar parçası hazırlanan tünelden geçirildikten sonra proksimal ve distaldeki sağlıklı damar bölümlerine anostomoz edilir. Bypass yapılan damarda distaldeki damar yatağının açıklığı kontrol edilir.
Bypass ameliyatı sonrası hastaların ortalama 2-3 gün hastanede kalmaları gerekir. Hastaların ameliyat sonrası 1. günde ayağa kalkması ve yürümesi sağlanır. Ameliyat sonrası dönemde özellikle yapay damarla bypass yapılan hastalarda kan sulandırıcı ilaçlar verilir. Taburcu edilmeden önce hasta son kez görüntüleme yöntemleriyle kontrol edilir. Tam iyileşme bypass sonrası 1-3 ay arasında gerçekleşir. Ameliyattan sonra hasta 1. ve 4. haftada kontrole gider. Bundan sonraki kontroller ilk yılda 3 ayda bir, daha sonra 6 ayda bir yapılır.
Bu site sağlık hizmeti vermemektedir, kişileri bilgilendirmek ve site sahibi hakkında bilgi vermek amacı ile hazırlanmıştır. Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmak üzere verilmemiştir. Tanı ve tedaviler mutlaka bir hekim tarafından yapılması gereken işlemlerdir. Site içeriğinin bir şekilde tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk ziyaretçiye aittir!
Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Prof. Dr. Mert Dumantepe