Prof. Dr. Mert Dumantepe > Lipödem Nedir?
Lipödem (Sellülit), ‘ağrılı yağlanma sendromu’ olarak da adlandırılmaktadır. Kalça, uyluk, alt bacaklar ve bazen de kollarda yağ ve sıvı birikmesine bağlı anormal şişliktir. Şişlikler simetriktir, basmakla ağrılıdır, kolay morarır. Ayaklar şiş değildir.
Hastaların hemen hemen hepsi kadındır ve genetik geçiş de vardır. Batı toplumlarına %11-18 oranlarında kadın hastada görüldüğüne dair yayınlar vardır. Lipödem, ergenlik döneminde ortaya çıkar, diyet ve spor yetersiz kalır, bunlar ancak ameliyat sonrası destek tedavisinde önemlidir.
Lipödem ilerleyici bir hastalıktır, son evrelere gelindiğinde bu tabloya lenfödem de eklenir, ameliyat önerilmeyecek hale gelir. Lipödem, modern tıpta tanısı nispeten yeni konulabilmiş ve tedavi şekilleri yeni belirlenmeye başlamış bir hastalıktır. Toplumun ve sağlık profesyonellerinin bu hastalık konusundaki farkındalığının az olması nedeniyle, hastalar diyet ve egzersiz önerileriyle zaman kaybedip, giderek artan şiddette yaşam kaliteleri etkilenir.
Diyet veya spor yapmakla vücudun üst bölümleri zayıflar, şekillenir fakat lipödemli bölgeler incelmez. Hasta kilo aldığında tablo daha da ağırlaşır, kilo verdiğinde ise ortaya çıkan orantısız görünüm nedeniyle psikolojik sorunlar ve yaşam konforunda bozulmalar da ortaya çıkar. Lipödem tedavisinde, cerrahininde içinde olduğu multidisipliner yaklaşım çok önemlidir. Bu kronik ve tedavisi zor hastalığın tedavisinde; ameliyat sonrası diyete dikkat etmek ve düzenli spor yapmak erken dönem tedavi başarısında ve uzun dönem kalıcılık anlamında çok önemlidir.
Lipödem, öncelikle bacakları tutan, kalça, basen, kasık, diz içi, alt bacak, ayak bilekleri ve bazen de kollarda yerleşen, diyet ve spora dirençli bir yağ doku hastalığıdır.
Lipödem hastalığında eller ve ayaklar etkilenmez. Erken evrelerde lipödem belirtisi olarak sadece orantısız yağlanma şikâyeti vardır ve estetik kaygılar ön plandadır.
İlerleyen evrelerde lipödemli bölgelerde acıma, ağrı, deride morluklar, ağırlık, eklem sorunları, hareket güçlüğüne bağlı obezite, psikolojik sorunlar, varis ve lenfödem de tabloya eklenir. Bu evreye ulaşan lipödem, artık hastanın yaşam konforunu ve sağlığını ciddi olarak bozmaya başlamıştır.
Lipödem hastalığında huzursuz eden ağrılar, hareket güçlüğü, kıyafet bulmada güçlük, en yaygın şikayetlerdir. Hastalar bacak ağrısı ve şişlikler nedeniyle sıklıkla damar cerrahına başvururlar ve mixt tip vakalarda varis hastalığıda sıklıkla tabloya eklenir.
Lipödem hastalığın 4 evresi vardır. Son evrelere doğru, lipödemli dokuda lenfödem de gelişmeye başlar. Aşırı yağlanma sonucu lenfatik yetersizlik lenf dolaşımının bozulmasına, şişliklerin artmasına ve cildin sert kıvamlı hale gelmesine yol açabilmektedir.
Lipödem hastalığı, yağ birikimi oluşan bölgelere göre çeşitli tiplere ayrılır.
Tip 1 lipödem, genellikle yağ birikiminin vücudun üst kısmında, özellikle pelvis, kalça ve popo bölgelerinde yoğunlaştığı bir formdur. Bu tipte:
Bu tip lipödem, yağ birikiminin popo bölgesinden başlayarak dizlere kadar uzandığı bir formdur. Tip 2’nin öne çıkan özellikleri şunlardır:
Tip 3 lipödem, hastalığın en yaygın görülen türlerinden biridir ve yağ birikimi popodan başlayarak ayak bileklerine kadar uzanır. Bu tipin belirgin özellikleri:
Lipödem hastalarının bir kısmında, bacaklarla birlikte veya yalnızca kollarda yağ birikimi görülebilir. Tip 4, etkilenen bölgeye göre alt gruplara ayrılır:
Tip 5 lipödem, yalnızca alt bacak bölgesinin etkilenmesiyle karakterizedir. Bu tipte:
Lipödem (ağrılı Sellülit) hastalığının neden oluştuğu konusunda kesin bilimsel kanıtlar henüz yoktur. Ancak altta yatan çeşitli faktörler Lipödem’den gelişiminden sorumlu tutulmuştur Bu faktörler arasında:
Lipödem hastalığı için farklı otörler tarafından tanı kriterleri tanımlanmıştır.
Herbst tarafından bildirilen ve en yaygın kullanılan tanı kriterlerine göre;
Lipödem hastalığı, ayrıca yağ birikimi yoğunluğu miktarına göre evrelere ayrılır.
Evre 1: cilt normal ve yumuşak, cilt altı yağ dokusunda artış
Evre 2: cilt pürüzlü, dokunmakla inci tanesi büyüklüğünde ele gelen yağ nodülleri var
Evre 3: büyük yağ kitleleri diz çevresi ve bacağın üst kısmında kıvrıntı ve şekil bozukluklarına yol açmıştır
Evre 4: tabloya lenfödem eklenir, büyük doku sarkmalarının oluştuğu lipo-lenfödem tablosu gelişir
Lipödem tedavisinde egzersiz; vücut ağrılığını azaltmak, kasları güçlendirmek, kan ve lenf akımını arttırmak ve zihinsel sağlığı desteklemek amacıyla önerilir. Yürüyüş, lenfatik yoga, bisiklet ve pilates gibi düşük yoğunlukta egzersiz türleri sıklıkla kullanılır. Ayrıca, havuzda yapılan egzersizler de önerilmektedir.
Diyet ve sağlıklı beslenmenin lipödem tedavisinde çok önemli bir yeri vardır; uygun diyet ve düzenli egzersizle birlikte sağlıklı beslenme çok önemlidir. Hastalar tarafından farklı tipte diyetler uygulansa da; lipödem konusunda uzmanlaşmış bir diyetisyen tarafından hastaya özel düzenlenen diyetler çok daha iyi sonuçlar vermektedir.
Lipödem hastalarında sıklıkla depresyon, izolasyon ve yeme bozuklukları gibi psikososyal sorunlar da görülmektedir. Psikolog gözetiminde kişisel ya da grup terapileri hastanın zihinsel ve ruhsal açıdan desteklenmesini sağlar ve iyileşmesine büyük faydalar sağlar.
Lipödem hastalarında vücut ağırlığında ve bacak kütlesinde orantısız artış; eklemlerde ve yürüme aksında bozukluklara yol açar. Bu hastalarda düz tabanlık sıklıkla görülür. Özellikle ilerlemiş evrelerdeki hastaların uygun ayakkabı giymesi ve hareket kısıtlılığı açısından ortopedi tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir.
Kompresyon tedavisi ile lipödemin etkilediği vücut kısımlarına yönelik özel bası giysileri kullanılabilir. Bu amaçla, esnemeyen materyallerden yapılan Velcro bandajı gibi kolay giyilip çıkartılan malzemeler bulunmaktadır. Kompresyon tedavisi, etkilenen bacaklara basınç uygulayarak lenf akımını destekler, ödemi ve ağrıyı azaltır.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon birimleri yada lipödem ve lenfödem konusunda uzmanlaşmış teknisyenler tarafından uygulanan manuel lenfatik drenaj
masaj ile; bacaklarda ve dokularda birilen aşırı sıvı, lenf damarları aracılığıyla boşaltmayı sağlar.
Bu multidisipliner tedavi yaklaşımı, lipödem konusunun uzmanları tarafından, bacaklardaki şişlik ve ödeme bağlı yakınmaları azaltmaya yönelik birçok tedavi yönteminin bir arada kullanıldığı, oldukça efektif bir tedavi programıdır. Hastaya özel hazırlanan tedavi programı; manuel lenfatik drenaj ya da intermitan pnömotik kompresyon ile çap azaltıcı tedavi, kişiye özel bandajlama, bası giysileri, özel bir diyet, cilt bakımı ve tedavi edici egzersizleri içerir.
Bu tedavide kullanılan en önemli cihazlardan biri “Lympha-Press V12 Optima” aralıklı pnömatik kompresyon cihazıdır. 24 kanallı bu otomatik kompresyon cihazı ile belirli seanslar halinde, lipödem, lenfödem ve kalıcı bacak şişlikleri tedavisi yapılabilmektedir. Seans sayısı hastanın bacak çapına, lipödemin yoğunluğuna ve ne kadar süredir olduğuna, mevcut diğer patolojilerinin varlığına (lenfödem, varis, derin ven trombozu, obesite vb.) göre değişmektedir.
Lipödem tedavisinde dokularda biriken anormal yağ dokusunu düzeltmek için bazen cerrahi tedavi gerekebilir. Bu amaçla uygulanan operasyon türleri; liposuction ve volüm azaltıcı cerrahidir.
Liposuction; genel ya da lokal anestezi altında bir kanül aracılığıyla yağ dokusunun alınması yöntemidir. Liposuction’ın süperkuru (superdry), ıslak (wet), süperıslak (superwet), tümesan anestezi destekli, Su Destekli (WAL- Water assisted liposuction), Ultrason dalgaları ile destekli (UAL- Ultrasound assisted liposuction), PAL (power assisted liposuction), lazer liposuction, Vaser Liposuction gibi bilinen türleri vardır.
Günümüze Lipödem tedavisinde sıklıkla kullanılan VASER Liposuction (Vibration Amplification Sound Energy at Resonance) yönteminde; liposuction ile yağlar uzaklaştırılmadan önce belirlenen bölgelere ultrasonografik enerji uygulanır. Bu yöntem, deri ile kas arasındaki yağ hücrelerini hedef alır, diğer ciltaltı yapılara zarar vermeden tedavi imkânı sunar ve bölgeyi “liposuction” işlemi için hazırlar. Ardından uygulanan liposuction ile VASERlipo tedavisi tamamlanmış olur. Vaser liposuction, çevre dokulara zarar vermeden spesifik yağ hücrelerini hedef alma kabiliyetiyle öne çıkar. Geleneksel liposuctiona kıyasla daha hızlı iyileşme süreleri sunar ve hem görünümde hem de semptomlarda gözle görülür iyileşmeler sağlayabilir.
Liposuction işleminde kanülün bir ucu bir vakum cihazına diğer ucu ise bir cilt kesisi aracılığıyla yağ dokusuna yerleştirilir ve emerek yağı ortadan kaldırır. Tedavi öncesinde ciltaltı yağlı dokuya bol miktarda uygulanan hiperosmolar özel solüsyon sayesinde yağ hücreleri parçalanır ve kateter ile uzaklaştırılır. Liposuction yönteminin lipödem tedavisinde etkili olduğu, ağrı, dokunmakla hassasiyet, morarma gibi yakınmaları azalttığı, kozmetik iyileşme ve yaşam kalitesinde düzelme sağladığı bildirilmiştir Bunun yanında, bilimsel kılavuzlar, hastalara liposuction uygulanmadan önce lipödeme eşlik eden ödem, obezite, sağlıksız yaşam tarzı, fiziksel aktivite azlığı ve psikososyal sorunlara yönelik konservatif tedavi yapılmasını önermektedir.
Volüm azaltıcı cerrahi; Rezeksiyon cerrahisi adıyla da anılan bu cerrahi işlemde, lokalize büyük lipödem dokularının çevreleyen doku ve ciltle birlikte çıkarılır. Aşırı yağ dokusunun diz eklemi etrafında birikmesi hastada diz deformitelerine ve zamanla yürüyememeye yol açabilmektedir. Bu operasyon çok ileri evrelerdeki hastalara yönelik olarak uygulanmaktadır.
Lipödem tedavileriyle ilgili olarak YouTube kanalımda paylaşmış olduğum videolarımızı izleyebilir ve benimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu site sağlık hizmeti vermemektedir, kişileri bilgilendirmek ve site sahibi hakkında bilgi vermek amacı ile hazırlanmıştır. Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmak üzere verilmemiştir. Tanı ve tedaviler mutlaka bir hekim tarafından yapılması gereken işlemlerdir. Site içeriğinin bir şekilde tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk ziyaretçiye aittir!
Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Prof. Dr. Mert Dumantepe